YKS’ye bir ay kala Türkçe’ye nasıl çalışmalıyım?

Eyvah YKS’ye bir ay kaldı! Hepinizin zihninde yankılanan bu ses sizi korkutmasın. Çünkü hala yapmış olduğunuz çalışmaları toparlamak, deneme sınavları ile pratiklik kazanmak için vaktiniz var. Peki, bu vakti en verimli şekilde nasıl değerlendirebilirsiniz?

İşe ilk olarak “Son bir ayda bir şey değişmez.” düşüncesini kafanızdan atarak başlamalısınız. Türkçe’de çok yanlış yaptığınız ya da çok eksiğinizin olduğunu düşündüğünüz beş konuyu belirleyip bu konudaki eksikleri kapatarak Türkçe net ortalamanızı üç ile beş net arasında artırabilirsiniz. Bir netin binlerce kişinin önüne geçirdiği bir sınavda üç ya da beş netin kıymeti paha biçilmez olacaktır. Bu yüzden hemen eksik olduğunuz konuları tespit ederek yola koyulmalısınız.

Her güne mutlaka en az bir Türkçe denemesi çözüp ve bu denemenin analizini yaparak başlamalısınız. Deneme hata defteri adını verdiğiniz bir defter oluşturup çözdüğünüz denemedeki eksikleri deftere not etmeyi ihmal etmemelisiniz. Yapmış olduğunuz yanlışları tespit ettikten sonra uzun uzun konu çalışmaya artık vaktiniz olmadığı için konunun kısa özetine bakıp o konuyla ilgili bir iki test çözmeniz yeterli olacaktır.

Çıkmış sorular sınavdaki en büyük rehberimiz. Son 10 yılın çıkmış Türkçe sorularını çözerek sınava girmek sizi sınava daha yakın hissettirecektir. Özellikle bu soruları çözerken zaman yönetimine özen göstermek sınav disiplini açısından faydalı olacaktır.

Dil bilgisi soruları genellikle birçoğunuzun okumadan geçtiği, birçoğunuzun da seçenekleri okuduktan sonra çözmekten vazgeçtiği sorulardan. Ama sanılanın aksine zor olmayan hatta sınavda size zaman kazandıracak ve sizi diğerlerinden öne geçirecek olan soru tiplerinden. Çünkü dil bilgisi kuralı ve mantığı olan bir konu. Nasıl ki matematik ya da fizik dersinde bir sorunun formülünü bildiğinizde formülü yerine koyup soruyu çözüyorsanız bunu dil bilgisi için de yapabilirsiniz. Hata yapma ihtimalinizin en az olduğu sorulardır bu sorular. Çünkü doğrusu tektir ve yoruma kapalıdır. Sözcük ya da paragraf sorusu çözerken kalınan ikilem dil bilgisi sorularında yoktur.

Bu yüzden dil bilgisi sorularıyla ilgili bir ön yargıya sahipseniz an itibariyle bu yargıdan vazgeçmelisiniz. Peki, ön yargıdan vazgeçtim ama hangi konudan başlayıp hangisiyle devam edeceğim, sorusunu duyar gibiyim. Dil bilgisi konuları diğer birçok ders gibi birbiriyle bağlantılı olarak ilerler. Dört işlem becerisi olmayan biri nasıl ki problem çözemeyecekse isim konusunu öğrenememiş bir öğrenci de sıfat ya da zamir konusuyla ilgili bir soruyu çözemeyecektir. Bu yüzden sözcük türleri konusu mutlaka bilmeniz gereken dil bilgisi konularının başında gelir. Eylem ve eylemsi konusunu tam kavrayamadıysanız zarf sorusunu çözemeyeceksinizdir.

Sadece ses bilgisini öğrenip yapı bilgisini öğrenmezseniz “Hangi sözcükte türeme sırasında ünlü düşmesi olmuştur?”  sorusunu çözemezsiniz. “Bu konudan kaç soru geliyor?” hesabını bir kenara bırakarak konulara çalışmalısınız. Çünkü bir soruda sadece zamirlerle ilgili bilgiyi sorgularken diğer bir soruda zamirler sadece seçeneklerden biri olarak karşınıza çıkıyor. Yani zamir konusunu bilmek size her zaman bir soru kazandırır ama “sadece zamir” konusunu bilmek size tam bir soru çözdürmez.

Paragraf sorularına gelince ise soruların uzunluğu sizi artık yıldırmış olabilir ama şunu unutmayın ki uzun sorular genelde en kolay sorulardır. Uzun soruları hiç okumadan atlamamalısınız. Sınavdaki her bir sorunun değerli olduğunu düşünerek sorulara yaklaşmalısınız. Paragraf sorularında tek bir soruda takılıp bütün vaktinizi o soruya harcamamalısınız.

Turlama tekniğini uygulayarak öncelikle tüm soruları görmeli, yapamadığınız sorulara daha sonra dönmelisiniz. Siz başka soruya bakarken zihniniz zaten yapamadığınız sorularla meşgul olacak ve o soruya geri döndüğünüzde soruyu çözmüş olacaksınız.

Öte yandan zamanı etkili kullanmak tüm bu saydıklarımız içinde en önemlisi. Çünkü verimli bir şekilde kullanılmayan zaman, öğrenilmiş bir konunun da çözülememesine neden olacaktır. En basit bir konu tekrar testi bile çözerken artık zamanı kontrol etmeliyiz.

Sonuç olarak sınava hazırlık süreci tıpkı bir çiftçinin tarlasını ekmesi, onu özenle büyütmesi ve sonra hasat keyfine varmasına benzetilebilir. Siz de gerekli tüm bilgilere sahip olarak emeklerinizin karşılığını almaya yani hasat zamanına çok yaklaştınız. Bilgi ve şans hep yanınızda olsun.

Zeynep Yıldırım
Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni
Şirinyer Sınav Anadolu Lisesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir