5 adımda İngilizce nasıl hızlı ve kolay öğrenilir?

Diller, bir millete ya da coğrafyaya ait olan ve o coğrafyada yaşayan insanların iletişim kurmak adına kullandıkları sözcükler, semboller ve harflerdir. Her dil, kendine ait bir gramere ve özelliklere sahiptir. Bunun yanında her dilin milleti ve insanları da birbirinden farklıdır.

Peki dünyada kaç dil var? Dünya üzerinde konuşulan dil sayısı kaç tane?

Tahminlere göre dünya üzerinde 7 binden fazla dil bulunur. Yaşadığımız zamandan önce de dünya üzerinde farklı bölgelerde farklı diller var olmuş ancak zaman içerisinde belirli nedenlerden ötürü bu diller yok olmuştur.

Dünya üzerinde konuşulan dil sayısı 7 bin civarındadır ancak bu dillerin çok büyük bir kısmı sadece yerel olarak kısıtlı bazı bölgelerde ve sınırlı sayıda insan tarafından kullanılmaktadır; yok olmamaları için de Birleşmiş Milletler tarafından korumaya alınmışlardır. Dünyada en çok konuşulan 10 dil sıralaması ise şöyledir:

• Mandarin / Çince
• İngilizce
• Hintçe
• İspanyolca
• Rusça
• Arapça
• Bengal Dili
• Portekizce
• Malayca
• Fransızca

Konuşulan bu 10 dil arasından İngilizce’nin birçok ülkede ikinci bir dil olarak öğrenilmesinin nedeni de dünyanın en önemli okullarında kullanılan dildir. Akademik dergilerin yayın dili olarak, güncel kitaplara, en yeni araştırmalara, İnternet’e kısaca her türlü güncellemeye sahip olabilmek için iyi derecede İngilizce öğrenmek gerekmektedir.

Peki İngilizce’yi nasıl daha kolay öğrenebiliriz?

Bu yazıda İngilizce’yi daha hızlı öğrenmenin beş adımını açıklamaya çalışacağım.

1- İngilizce’nin öğrenilmesi en kolay dillerden biri olduğunu hatırlayın.

İlk olarak diğer birçok dile kıyasla İngilizce’nin öğrenilmesi en kolay dillerden biri olduğunu bilmelisiniz. Gerek alfabesinin gerekse dilbilgisi yapısının kolay öğrenilebilir olması bizler için büyük avantaj sağlıyor. Örneğin Japonca üç farklı alfabeye sahiptir ve Çince’nin alfabesi yoktur. Türkçe ile İngilizce’yi kıyasladığımızda ise alfabelerinin neredeyse aynı olduğunu görüyoruz. Bu da bize okuma ve yazmada büyük oranda kolaylık sağlıyor. Birlikte bunları kısa bir selamlaşmayla görelim:

Türkçe: Merhaba!
İngilizce: Hello!
Çince: Ni hao ya!
Japonca: Kon’nichiwa!

2- Bol bol dinleme yapın

Her dili öğrenmenin ilk yolu, aslında o dili sık sık duymaktan geçer. Yeni bir araştırmaya göre bebekler ana dilini anne karnında öğrenmeye başlıyor. Bunun en büyük sebebi, anne karnındayken bile, bazı sesleri duyabiliyor olmalarıdır. Daha doğmadan önce bile dinleme yaparak dil öğrendiysek başka bir dili neden dinleyerek öğrenmeyelim?

Özellikle dinlemeler İngilizce’de konuşmaya geçiş için büyük destek oluyor. Peki nedir İngilizce öğrenirken dinleme yapmak?

Kendi keyif aldığınız bir konuyla ilgili; sevdiğiniz İngiliz bir şarkıcının şarkılarını dinlemek, dizi ve film izlemek, haberleri dinlemek, herhangi bir konuyla ilgili belgesel izlemek vs…. Burada önemli olan bir nokta daha var. Dinlediğiniz her şeyi mutlaka birkaç kez dinlemek. Bu şekilde ilk dinlemeyle ikinci ve üçüncü dinlemeleri anlama konusunda aradaki farkları daha iyi gözlemleyebilirsiniz.

3- Merak edin

İngilizce öğrenirken işinizi en kolaylaştıracak adımlardan birisi de meraktır. Ne demek istiyorum? Bir dil öğrenmek aslında sadece dilin yapısını ya da nasıl konuşulduğunu öğrenmek değildir. Aynı zamanda o dilin kültürünü de öğrenmektir.

Kültürle ilgili her türlü bilgiye ulaşmak çok da kolay. Diyelim ki İngiliz mutfağı sizin ilginizi çekiyor. Bu konuyla ilgili videolara, internet günlüklerine veya ünlü şeflerin sosyal medya hesaplarına ulaşarak kolayca hem merakınızı giderip, hem de bu konuyla ilgili tüm İngilizce terimleri öğrenebilirsiniz.

Bunun yanında İngiliz kültürüne ait bayramlar, festivaller, ünlü yazarlar, oyuncular, filmler, müzikler gibi konulara karşı bir merakınız varsa eğer, bunları da araştırarak hem genel kültürünüzü arttırıp hem de İngilizceniz’i geliştirebilirsiniz.

4- Not edin

Yeni bir şey öğrenirken, beş duyu organımızı kullanırız. Bunun için öğrendiğiniz konuları kaydedin. Sadece İngilizce öğrenmek için kullanacağınız bir defteriniz olsun.

Buraya öğrendiğiniz tüm yeni kelimeleri cümle içinde kullanımını bularak not edin. Bu yeni kelimelerin Türkçe karşılıklarını bulup onları da not edebilirsiniz. Her bir yeni konu hakkında kelimeleri yazarken bir öncekileri mutlaka tekrar edin ve böylelikle kalıcılığını artırın. Bir zaman sonra ne kadar çok kelime ve yeni yapı öğrendiğinizi fark edeceksiniz. 

5- Hata yapmaktan korkmayın

Beşinci adımımız da hata yapmaktan korkmamak. İngilizce’yi ne zaman öğrenmeye başladığınızın bir önemi olmadan hata yapmanız olağan bir durum. Kendi anadilimizde bile birçok hata yaparken ikinci bir dili öğrenirken hata yapmamız tabii ki normal.

Özellikle konuşurken dil bilgisine uygun konuşmaya çalışarak bazen konuşamayız. Burada önemli olan dil bilgisi açısından doğru konuşmak değil; mesajımızı karşımızdaki kişinin anlaması. Ve bazen bu hatalar bizde kalıcı öğrenmeye sebep olur. Burada iki konuşmacıdan örnekler verelim:

A: Did you go to London tommorrow?
B: Will I go to London tommorrow?
A: Ahhh yes *Will you go to London tommorrow?
B: Yes, I will.

Bu konuşmada A kişisi gelecek zamanlı bir soruyu geçmiş zamanla sordu. Ama B kişisi onu anladı ve doğru mu anladı diye dilbilgisi hatasını düzelterek tekrar sordu. Burada A kişisi hem hatasını anladı hem de doğru olanı öğrendi. Hata yapmaktan korkma ve konuş!