Çocuklarda özgüven

Olmak ya da olmamak. . .İşte bütün mesele bu! Şey. . . Pardon… Işıkları alabilir miyiz? Bende heyecan yapıyor da. Özgüven problemi mi yaşıyorum acaba?

Her anne babanın hayali özgüveni gelişmiş çocuklar yetiştirmektir. Acaba özgüveni gelişmiş çocuklar yetiştirelim derken hata mı yapıyoruz? Bugün sizlere çocuklarda özgüven gelişiminde doğru bilinen yanlışları anlatacağım.

Özgüven mi cesaret mi?

Bu iki kavram birbirine çok karıştırılır. Özgüven içten gelen, kişinin bütünlüğü ile kendini ortaya koyduğu bir kavram iken; cesaret dışarıdan alınan güçle ortaya çıkar. Her cesur olan çocuk özgüveni gelişmiş çocuk demek değildir. Benlik algısı ve özgüven birbirine karıştırılır. Her özgüveni gelişmiş kişinin, benlik algısı gelişmiş demek değildir.

Çok iyi bir cerrah acaba ameliyattan sonra kendi başarısını sorguluyor olabilir mi?
Ya da ünlü tiyatro oyuncusu sahneden indiğinde “acaba bugün beğenildim mi? iyi oynadım mı?” gibi kaygılara düşüyor olabilir mi? Her benlik algısı aynı şekilde özgüvenin geliştiği anlamına gelmez.

Şişirilmiş özgüven… Yeterli mi?

Bence değil. Çok mükemmelsin çocuğum, harika! Aman bu işi senden iyi yapan yok! Harikasın harika, herkes imrenerek bakacak sana! Sonrasında karşılaştığımız [balon patlama sesi], tam da bu. Şişirilmiş özgüven, özgüven değildir. Kendinizi doğru anlayın, doğru irdeleyin. Kendi farkındalığınız başarıya ulaştıracak tek şey olabilir mi?

Dünya çocuklarımızın etrafında dönmüyor, güçlü yanları olduğu gibi zayıflıkları, sınırlılıkları ve zaafları da var. Hepimiz gibi. Bizi biz yapan da bunlar değil mi?